1.KİTABIN KONUSU:
İstanbul’un işgali ve İsatanbul halkının işgale karşı tutumu kitapta anlatılıyor.
2.KİTABIN ÖZETİ: Birinci Dünya Savaşı henüz sona ermiştir.Osmanlı
İmparatorluğu da bu felaketten payını almış ve ülkenin heryeri kargaşa
içindedir. 1921’lerin İstanbul’u,İngilizler şehri şigal etmiş ve saray
buna sesiz kalmıştır.
İstanbul,Anadolu’dan kopuk ayrı bir dünya
gibidir.Tıpkı Sodom ve Gomore gibi.Tanrının naletlediği şehirlerden
ikisidir. İstanbul kızları İngiliz subaylarıyla beraber olmaktan gayet
mutludurlar. Leyla’da bunlardan biridir.Bu nazik kızlarımız Kuvayi
Milliyetçileri yabani dağ insanı olarak görmekte,hatta
tiksinmektedirler.Leyla’ya aşık olan Necdet ise bağımsızlıktan umudunu
kesmiş,olaylara sadece seyirci kalmıştır.Sevdiği kızın işgalci
subaylarla olan yakınlığını görür fakat görmezden gelir,hatta o da bu
subayların çevresinde oluşan yüksek sosyeteye katılır.Oysa Necdet’in
arkadaşı Cemil bir şeyler yapmak gerektiğini düşünür ve Kuvayi
Milliyecilere katılır ve sonunda şehit olur.Fakat o değeri bilinmez
insanlardandır,vatan o ve onun gibilerinin kanlarıyla hayat
bulmuştur.Vatanın ayakları aslında bağımsızlık savaşında ayaklarını
yitiren gazilerimizindir.Onlar her bir uzuvunu kaybederken vatan yeniden
el ayak sahibi olmuştur.
İstanbul’un bu şaşalı hayatı
çok kısa sürer.Ezilmiş Anadolu insanının özlediği gün gelir.Bir gece
Kuvayi Milliyeciler karanlığın içine akın eden ışık hizmeleri gibi akın
ederler şehre.
Leyla,o eski hayatlarının
mahvettiği için bu büyük savaşçıları nefretle karşılar.Necdet ise artık
bu İngilizler tarafından kullanılmış vatanperverlik duygusundan yoksun
kızdan soğumuştur.
Leyla dudaklarını Necdet’in
dudaklarına uzatır.Necdet onu kucaklar ve bir köşeye bırakır.
Dudaklarında bir kimyevi maddenin “rujun” yavan tadıyla bağımsız
İstanbul’a katılır. Ve bu aşkın bittiği yerde roman da son bulur.
3.KİTABIN ANA FİKRİ:
Çöküşün getirdiği bir
çürümenin romanıdır. Savaş gi,bi zor anlarda insanlar maskelerini
çıkartıp kendilerini gösterirler. “Dost kara günde belli olur”
4.KİTAPTA OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Necdet, karamsar sorunlar
arasında sıkışıp kalmış kendine öz güveni olmayan biridir. Yolu biliyor
fakat yolda yürümeye cesareti yok. Küçük kırılganlıkları ve
vazgeçemediği rahatlığı onu yurt savunması gibi bir şereften yoksun
bırakıyor.
Leyla, bakımlı ,ince yapılı
,dikkati çeken güzel bir İstanbul kızıdır. Fakat ailesi gibi vatan
duygularından yoksun, sosyeteyi seven, hovarda bir kızdır. Hayatı
yalancı bir cennetten farksız yaşamak istiyordu. Fakat kağıttan yapılmış
saraylar çok çabuk bozulurdu ve o asıl kaybeden oldu.
Cemil, yurtsever biri vatanın
köle oluşuna katlanamayacak derecede onurlu, güçlü, iri yapılı bir
Türktür. Biz bugün bağısızlığımızı o ve onun gibilere borçluyuz.
5.KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER:
Her milletin içinde
fedekar insanlar olabileceği gibi menfaat için insanalrda bulunmaktadır.
Bağımsızlık bu fedakar insanlar sayesinde devam etmektedir. Asayişi
bozan, kan dökülmesine sebep olan, kötülüğün kaynağı olan hep ikinci
gruptur. İşte hayat bu iyi ile kötünün kavgasından ibarettir.
6.KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ:
27 Mart 1889’da Kahire’de
doğdu. İbrahim Paşa’nın ölümü üzerine Manisa’ya geldi. 1913’te ilk
hikaye kitabını çıkarır: “Bir Serencan.” Vedat Nedim Tör, Burhan Asaf
Belge, İsmail Hüsrev Tökin ve Şevket Süreyya Aydemir’le birlikte “Kadro”
dergisini çıkarır. 13 Aralık 1974’te Ankara’da öldü. Eserleri :
Rahmet(1923), Milli Savaş Hikayeleri(1947), Kiralık Konak(1922), Nur
Baba, Sodom ve Gomore(1928), Hüküm Gecesi, Yaban(1932), Ankara, Bir
Sürgün, Erenlerin Bağından(1922), Okun Ucunda, Zoraki Diplomat(1955),
Anamın Kitabı, Vatan Yolunda, Politikada 45 yıl(1968), Nirvana(1909),
Veda, Sağnak(1929) ve Mağara(1934).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder